Atasözleri ve Anlamları

Atasözleri ve Anlamları

Ateş Düştüğü Yeri Yakar.


Bir felâket ya da üzücü olay gerçek anlamda ona uğrayana, yalnızca ilgili kimselere acı verir; onların yüreklerini yakar. Başkalarının, uzak kimselerin duydukları acı, gösterdikleri üzüntü ise yüzeyseldir; kalıcı değil, gelip geçicidir.


Eşek Hoşaftan Ne Anlar; Suyunu İçer, Tanesini Bırakır.

Kavrayışsız, bilgisiz, kaba ve zevksiz kimseler bir şeyin gerçek değerini bilemez; küçümser, anlamsız bulup hiçler, güzellik ve inceliğin farkına varamaz.


Oturduğu Ahır Sekisi, Çağırdığı İstanbul Türküsü.

Kimi kişiler bulundukları yer ve şarta uymayan, ters düşen davranışlarda bulunur; kendilerini alay konusu ederler.


Ateşle Barut Bir Yerde Durmaz.

Bir arada bulunmaları çok tehlikeli görülen şeyler birbirinden uzak bir yerde tutulmalıdırlar.


Etle Tırnak Arasına Girilmez.

Ortaya çıkan aile anlaşmazlıklarında bir yanı tutmak doğru değildir. Karı-koca, ana-baba ile evlâtlar birbirine çok yakın insanlardır. Bunlar kimi zaman birbirlerine darılıp küsebilirler, ancak bu durum gelip geçicidir. Bunu fırsat bilip onların aralarını açmaya çalışmak yanlış, yanlış olduğu kadar da faydasız bir davranıştır.


Oynamasını Bilmeyen Gelin Yerim Dar Demiş.

Kimi beceriksiz, başarısız, kendisinden bekleneni veremeyen kişiler bazı bahanelerin arkasına saklanarak açıklarını kapatmaya çalışırlar.


Ateş Olmayan Yerden Duman Çıkmaz.

Bir olay ya da durumun varlığı, gerçekten ortada olup olmadığı, belirtisinin görülmesiyle anlaşılacak bir şeydir. Eğer meydanda bir belirti varsa, olay veya durum da var demektir.


Etme Bulma Dünyası.

Şurası muhakkak ki, yaptığı kötülük hiç kimsenin yanına kalmaz; cezasını çoklukla bu dünyada çeker. Bu dünyada görmese bile, öbür dünyada mutlaka görür.


Ödünç Güle Güle Gider, Ağlaya Ağlaya Gelir.

İleride geri alınmak şartıyla verilen para, eşya ya da herhangi bir mal her iki tarafı da mutlu eder. Veren yardımcı olduğu, alan da ihtiyacını gördüğü için sevinir. Ancak geri verme zamanı gelince bu sevinç kaybolur. Çünkü çoklukla geri ödeme ya çok geç yapılır, ya da ödünç olarak verilen şeyin yıprandığı görülür. Bu durum ödünç verenle, ödünç alanın arasını açar; dostlukları bozup zedeler.


Atılan Ok Geri Dönmez.

Kimi zaman iyi düşünüp taşınmadan, olacakları hesaplamadan bazı eylemlere girişir ve sonuçta pişman olur insan. O anda ilk durumuna dönmek ister ama bu mümkün değildir. Çünkü olan olmuş, iş işten geçmiştir çoktan.